Facebook’un Reklam Politikalarına Tepkiler Artıyor

Facebook, geçtiğimiz haftalarda siyasi isimlere ait konuşmaların “haber niteliği taşıyan” reklamlı içerik etiketiyle kendi platformlarında paylaşılabileceğine dair yeni kuralını açıkladı. Bu noktada en büyük sorun, paylaşılan bilginin doğruluğunu teyit edecek bir sistemin uygulanmayacak olması. Yani her politikacı, parasını verdiği müddetçe istediği her türlü bilgiyi milyonlarca insana ulaştırabilecek. Bu durum birkaç haftadır öyle bir tepki çekti ki, Facebook’un kendi çalışanları dahi şirketin doğru bilgi paylaşımına dair politikalarının çiğnendiğine dair bir bildiri yayınladı.

250'den Fazla Facebook Çalışanı Mektubu İmzaladı

The New York Times’ın Pazartesi günü yayınladığı habere göre, uluslararası bir forum üzerinden Mark Zuckerberg ve şirketin ileri gelenlerine yönelik bir açık mektup iletildi. Mektupta 250’den fazla şirket çalışanının imzasının bulunduğu ifade ediliyor.

© mashable

Mektubun en dikkat çeken kısmı, “İfade özgürlüğü ve parayla satın alınan hak aynı şey olamaz” cümlesiydi. Ayrıca, “Yanlış bilgi verilmesi herkesi etkiler. Şirketimizin, siyasi isimlerin verdiği bilgileri teyit etme sistemine dair yürürlüğe soktuğu yeni kurallar, Facebook’un arkasında durduğu değerler için bir tehdit unsurudur. Bu politikaya şiddetle karşı çıkıyoruz. İnsanların ifade özgürlüğünü korumamakla kalmıyor; siyasi isimlerin platformumuzu bir silah olarak kullanıp, politikacıların paylaştığı içeriklerin doğru olacağı varsayımını yapan kullanıcılarımızı hedef almalarına olanak tanıyor” ifadelerine yer verildi.

Çalışanlar bu mektupla birlikte değişmesini istedikleri noktalardan da bahsediyorlar;

• Yanıltıcı bilgiler veren siyasi reklamlar yasaklanmalı.
• Siyasi içeriklere sahip görseller daha belirgin tasarımlarla sunulmalı.
• Politikacıların ne sıklıkla içerik paylaşabileceğine dair sınırlamalar getirilmeli.
• Reklamlı içeriklere ayrılabilecek bütçeler için bir limit belirlenmeli.

“Siyasi İçeriklerin Sansürlenmemesi İçin Kararlıyız”

Konuyla ilgili açıklama yapan Facebook sözcüsü Bertie Thomson, “Facebook’un kültürü açık fikirlilik üzerine kurulmuştur. Bu sebepten ötürü çalışanlarımızın konuyla ilgili kendilerini ifade etmesini takdirle karşılıyoruz,” diyerek sözlerine başladı. Devamında ise, “Siyasi ifadelerin sansürlenmemesi için kararlılığımızı sürdürüyoruz. Siyasi reklamların daha şeffaf bir hâl alması için de gerekli adımları belirlemeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Courageous workers at Facebook are now standing up to the corporation’s leadership, challenging Zuckerberg’s disturbing policy on allowing paid, targeted disinformation ads in the 2020 election: https://t.co/jDJE7WplVy

— Alexandria Ocasio-Cortez (@AOC) October 28, 2019

Facebook’un reklam politikalarının tartışıldığı duruşmalarda sorduğu sorularla popülerleşip Mark Zuckerberg’i terleten milletvekili temsilcisi Alexandria Ocasio-Cortez, açık mektup olayıyla ilgili bir tweet atmayı da ihmal etmedi. Attığı tweet’de, “Facebook’un cesur çalışanları, şirketlerinin yönetimine ve Zuckerberg’in 2020 seçimlerinde para karşılığı yanıltıcı bilgiler paylaşılmasına olanak tanıyan politikasına karşı çıkıyor” ifadesini kullandı.

Mektubu imzalayan birkaç yüz kişilik kesim Facebook çalışanlarının küçük bir azınlığını oluşturmakta. Ancak hızla yayılan mektubun kendisi ise böylesi büyük bir şirket içinde yaşanan çatışmanın açığa çıktığı enden bir olay. Ayrıca mektubun yazarları, şirket bünyesinde bu fikre katılan insanların sayısının çok daha fazla olabileceğini vurguladı ve “Amacımız, çalışanların birçoğunun bu yeni politikalara katılmadığını yönetici ekibin de fark etmesi” ifadesiyle sözlerini noktalandırdı.

İleri Okuma Kaynağı:

https://mashable.com/article/facebook-employee-letter-political-ad-rules/